Buluta Dönüşüm Hız Kesmeden Devam Ediyor…

80’lerin başında yeni bir dönüşüm başladı ve Kişisel Bilgisayarların doğuşuna şahit olduk. Evlerde kişisel bilgisayarlar yaygınlaştı, şirketler bilgiye daha kolay erişebilmeleri için çalışanlarına bilgisayar dağıtmaya başladı. Bu akım kişisel bilgisayarlar üzerinde çalışanların etkinliğini arttıracak uygulamaların yazılmasını da gündeme getirdi, grafik arayüzler yaygınlaştı.

Derken 90’larda İnternetin tüm dunyadaki evlerde ve şirketlerde yaygınlaştığına şahit olduk. Sonrasında 2000’lerin başından itibaren şirketler, interneti müşterilerine daha iyi servis verebilmek ve yeni kazanç alanları yaramak için kullanmaya başladılar.

Günümüzdeki büyük dönüşümün adı Bulut. Birçok şirket tarafından geleceğe yön verecek akımların en önemlisi olarak kabul ediliyor, diğer tüm ana akımların yapıtaşı olarak kabul ediliyor. Bugün mobilite bu kadar yaygınlaştıysa bunu buluta borçluyuz. Sosyal medya oluşumlarının hepsi bulut üzerinden hizmet veriyor. Büyük veri zaten en çok bulut tabanlı servislerin kullandığı bir kavram.

Microsoft’un tarihine baktığınızda, bahsi geçen tüm bu dönüşümlerde hep lider rolü üstlendiğini görürsünüz. Çoğu kişi belki farkında olmasa da, günümüzde bilgisayarların bu denli yaygınlaşmasının ve hayatın ayrılmaz bir parçası haline gelmesinin özünde Microsoft ürün ve teknolojilerinin önemli bir rolü vardır. Tıpkı bundan önce endüstriyi şekillendiren tüm dönüşümlere liderlik ettiğimiz gibi, günümüzün dönüşüm alanı olan bulutta da liderliği elden bırakmamız söz konusu olamazdı. Dahası, böyle bir geleceği görmüş ve hazırlığımızı da yapmıştık.

Microsoft’un bulut teknolojileri konusundaki uzmanlığının uzun bir geçmişi var. Microsoft tüm dünyada 1 milyardan fazla kullanıcıya ve 20 milyondan fazla şirkete hizmet veren, Bing, Xbox Live, OneDrive, Outlook.com, Skype, Windows Azure ve Office 365 gibi bulut tabanlı geniş bir ürün grubuna sahip. Her yıl bulut tabanlı teknolojilere 10 milyar dolara yakın yatırım yapıyoruz.

Peki ama bulutun faydaları kariyerinize, şirketinize, hatta daha büyük düşünecek olursak ülke ekonomisine nasıl yansır?

 

Bulut pazarı hızla büyüyen ve çok önemli projelerin hayata geçtiği bir pazar olmasına rağmen, bulut teknolojilerini bilen yetkin kişilerin sayısı son derece az. Dolayısıyla bulut konusunda yatırım yapan kişiler, kendilerini piyasada farklılaştıracak ve kariyer açısından önemli fırsatlar elde edebilirler. Bulutun bir başka etkisi de girişimciliği kolaylaştırmasıdır. Günümüzde birçok girişim şirketi bulut teknolojilerini kullanarak işe başlıyor. Bu sayede girişimciler bulut altyapılarını kullanarak çok kısa sürede, daha ucuza fikirlerini hayata geçirme şansı buluyorlar. Bu da onlara zamanlarını teknoloji altyapısı kurmak yerine fikirlerini geliştirmeye harcama fırsatı veriyor.

 

Şirketlerin her projede kendilerine şu soruyu sormaları gerekir: “Ben bu projeyi daha hızlı, daha ucuza ve daha etkin nasıl yapabilirim?” Artık birçok şirket milyonlarca lira harcayarak fiziksel bilgi işlem merkezleri kurup, üstüne bir de bunların operasyonlarını üstlenmek istemiyor. Burada imdada yine bulut yetişiyor. Kurulum ve bakım maliyetlerinden sağladığı tasarrufun yanı sıra, sunulan kullandıkça öde modeli sayesinde bulut kaynakların daha etkin bir şekilde kullanılmasını sağlıyor. Böylece projelerini daha hızlı, daha ucuz, daha etkin yapabilen şirketler rakiplerine karşı önemli avantajlar sağlıyor.

 

Türkiye’de teknoloji pazarı halen donanıma dayalı bir seyir izliyor. 30 ülke üzerinde yapılan bir çalışmada bulut teknolojilerin kullanımının toplam teknoloji kullanımına oranına bakıldığında da Türkiye yaklaşık %6,5 ile bulutu en az kullanan ülkelerden biri. Bu oran İngiltere’de %26, Güney Kore’de %19’a ulaşmış durumda.

Tıpkı şirketler gibi, ülkeler de yeni teknolojileri kullanmadığında küresel pazardaki rekabet gücü bundan olumsuz etkileniyor. Bulutun girişimciliği ve yeni şirketlerin hayata geçmesini kolaylaştıran etkisini de hesaba kattığınızda, bulut pazarının büyümesi arka planda daha büyük bir girişimcilik ekosistemini de beraberinde sürükleyecektir. Bu durum belki de sıradaki dev şirketin Türkiye’den çıkmasını sağlayabilir.